EEA - European Environment Agency

03/20/2023 | Press release | Distributed by Public on 03/20/2023 09:17

Sıfır kirlilik: 2030 hedeflerine ulaşılması mümkün ancak daha güçlü eylemlere ihtiyaç duyuluyor

2030 hedeflerine doğru ilerleme var ancak kirlilik seviyeleri hâlâ çok yüksek

Altı başlıktan oluşan 'sıfır kirlilik' hedeflerindekaydedilen ilerleme farklılık gösteriyor. Pestisitlerden, antimikrobiyallerden ve deniz çöplerinden kaynaklanan kirlilik azalıyor. Gürültü, besin maddeleri ve atıklardan kaynaklanan kirlilik konusunda kayda değer ilerleme yok. Öte yandan, AB içme ve yüzme suyu kirlilik standartlarına uyum oranlarının genel olarak yüksek olması (sırasıyla >%99 ve >%93) cesaret verici. 2030 yılı için, ilave çaba gösterildiği takdirde hedeflerin çoğuna ulaşmamız mümkün görünüyor.

Bununla birlikte, mevcut kirlilik seviyeleri yine de çok yüksek: AB'de her yıl erken ölümlerin %10'undan fazlası hâlâ çevre kirliliğiyle ilişkili. Bunun başlıca nedeni hava kirliliğiyle birlikte muhtemelen göz ardı edilse de gürültü kirliliği ve kimyasallara maruziyet. Kirlilik benzer şekilde biyolojik çeşitliliğe de zarar veriyor. Üye Devletler arasında önemli farklılıklar bulunmakla birlikte, erken ölüm oranları Kuzey Avrupa'da %5-6, Güney ve Doğu Avrupa'da ise %12-14 civarında.

Komisyon şu ana kadar 2021 Sıfır Kirlilik Eylem Planı'nda ilan edilen 33 eylemin tamamını gerçekleştirmiş veya bu eylemlerde ilerleme kaydetmiştir. Komisyon raporunda, bu önerilerin etkili olabilmesi için, kanun teklifleri üzerinde hızlı bir şekilde anlaşmaya varılarak kabul edilmesi ve mevcut kanunların yerel, ulusal ve sınır ötesi düzeyde daha iyi uygulanması çağrısında bulunuluyor. Özellikle, AB'nin Komisyon tarafından önerilen tüm ilgili tedbirleri uygulaması halinde, hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin sayısının 2030 yılında 2005 yılına kıyasla yaklaşık %66 düşeceği, temiz hava tedbirlerinin faydalarının maliyetlerden daha ağır basacağı ve GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) kazanımları olacağı tespit edildi. Rapor ayrıca küresel girişimlerin teşvik edilmesi ve üçüncü ülkelerin kirliliğin azaltılmasına yönelik çabalarında desteklenmesinin önemine işaret ediyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı'ndan sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans şunları söyledi:

"Bugün sunulan kanıtlar bize bir kez daha temiz hava, su ve toprak için harekete geçmenin faydalarının yatırımdan çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Vatandaşların da istediği bu; zira halkın %80'den fazlası kirliliğin yol açtığı sağlık ve çevre sorunlarından endişe duyuyor."

Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılıktan Sorumlu Komisyon Üyesi Virginijus Sinkevičius şunlara değindi:

"Bugün kirliliği azaltmaya yönelik iddialı eylemlerin sonuçları hakkında ikna edici kanıtlar sunuyoruz. Raporlar, AB'nin sıfır kirlilik hedefinin gerçekçi ve mümkün olduğunu, ancak bunun için kirlilikle ilgili kanun tekliflerinin kabul sürecinin hızlandırılması ve mevcut AB kirlilik kanunlarının uygulama sürecinin hızlandırılması gerektiğini gösteriyor. Ayrıca bugünkü raporların, biyoçeşitlilik konusunda yakın gelecekte gerçekleştirilecek COP15 müzakereleri bağlamında küresel ortaklarımızı aynı derecede iddialı hedefler üzerinde anlaşmak için ikna etmeye yardımcı olacağını umuyorum."

Avrupa Çevre Ajansı İcra Direktörü Hans Bruyninckx şunları ekledi:

AÇA'nın ilk sıfır kirlilik izleme raporu, Avrupa'nın hava, yüzme suyu ve içme suyu gibi kilit alanlarda kirliliği azaltma ve önleme konusunda ilerleme kaydettiğini ve daha az tehlikeli pestisit kullandığını gösteriyor. Ancak, 2050 vizyonumuzu gerçekleştirmek için, doğal ortamda var olan aşırı besin maddelerini, gürültü ve kimyasalların sağlık üzerindeki etkilerini azaltma ve ortaya çıkan sorunları daha erken tespit etme konularında ilerleme kaydetmemiz gerekiyor.

Bkz. AÇA'nın sıfır kirlilik izleme değerlendirmesi web raporu.

AÇA izleme değerlendirmesi karışık bir tablo ortaya koyuyor

  • Hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin azaltılması konusunda iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiş olup, 2005 yılından bu yana erken ölümlerde %45 oranında azalma sağlandı. Geçmişteki bu eğilim devam ederse, AB %55'lik azaltma hedefine ulaşma yolunda ilerlemeyi sürdürmesi bekleniyor.
  • Hava kirliliğinden olumsuz etkilenen arazi yüzölçümü 2005 yılından bu yana %12 oranında azaldı. Geçmişteki bu eğilim devam ederse, AB %25'lik azaltma hedefine ulaşması beklenmiyor.
  • 2012-2015 referans seviyesinden bu yana besin maddesi kayıplarının azaltılması konusunda çok az ilerleme kaydedildi. Bugüne kadar kaydedilen sınırlı ilerleme esas alındığında, AB %50 azaltım hedefine ulaşma yolundan sapıyor.
  • Pestisit kullanımı ve riski 2015-2017 referans döneminden bu yana %14 oranında azalırken, daha tehlikeli pestisitlerin kullanımı %26 oranında azalıyor. Bu son eğilime dayalı olarak AB, pestisit kullanımını ve riskini ve daha tehlikeli pestisitlerin kullanımını %50 oranında azaltma hedefine ulaşma yolunda ilerliyor.
  • Hayvan hastalıklarının tedavisinde kullanılan antimikrobiyallerin satışları 2018'den bu yana %18 oranında geriledi. Geçmişteki bu eğilim devam ederse, AB %50'lik azaltma hedefine ulaşma yolunda ilerlemeyi sürdürmesi bekleniyor.
  • Ulaşım gürültüsünden etkilenen kişilerin oranında 2012 ve 2017 yılları arasında önemli bir azalma olmadı. O zamandan bu yana gürültü seviyelerinde kayda değer bir düşüş olduğuna dair hiçbir belirti bulunmayan AB'nin, ulaşım gürültüsünden kronik olarak rahatsız olan insanların oranını %30 azaltma hedefine ulaşması pek mümkün görünmüyor.
  • Geçici analizler, denizdeki plastik çöp miktarının son yıllarda düştüğünü gösteriyor. Bu durum cesaret verici olmakla birlikte, denizdeki plastik çöplerin %50 oranında azaltılması ve mikroplastiklerin çevreye salınımının %30 oranında azaltılması hedeflerine yönelik ilerlemenin değerlendirilmesi için AB çapında tutarlı ve kapsamlı verilere ihtiyaç duyuluyor.
  • Toplam atık üretimi 2010 ve 2018 yılları arasında yavaş bir artış gösterirken, 2020 yılında ise pandemiye bağlı olarak keskin bir düşüş yaşandı. Artık kentsel atık (geri dönüştürülmeyen veya yeniden kullanılmayan atık) üretimi 2016 yılından bu yana sabit kaldı. Bu atıklar önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde azalmazsa, AB toplam atık üretimini önemli ölçüde azaltma ve artık kentsel atıklarını %50 oranında azaltma hedeflerine ulaşamayacak.

Konunun Arka Planı

Avrupa Komisyonu'nun bugünkü raporunun izleme bölümü Avrupa Çevre Ajansı'nın hazırladığı derinlemesine analiz ile destekleniyor ve genel görünüm bölümü ise Ortak Araştırma Merkezi'nin katkısını içeriyor. Avrupa Çevre Ajansı tarafından hazırlanan Sıfır kirlilik izleme değerlendirmesine ilişkin web raporu, üretim ve tüketim, sağlık ve ekosistemler temaları etrafında şekillenen kirliliğe ilişkin ortak ilgi alanlarını kapsayan bir değerlendirme sunuyor.

Kirlilik, çoklu zihinsel ve fiziksel hastalıkların ve özellikle çocuklar ile belirli tıbbi rahatsızlıkları olan kişiler ve yaşlılar arasında çevreyle alakalı erken ölümlerin başlıca nedeni. Kirlilik ayrıca biyoçeşitliliğe yönelik beş ana tehditten de biri.

Sıfır Kirlilik Eylem Planı kapsamında Komisyon, kirliliğin önlenmesi ve azaltılması için dokuz büyük ölçekli proje ve 33 özel eylem başlattı. Daha temiz hava ve su için sıfır kirlilik paketi ise bunların sonuncusu.

Tüm raporlar 14 Aralık 2022 tarihinde düzenlenecek olan Sıfır Kirlilik Paydaş Konferansında ele alınacak.

İzleme ve görünüm değerlendirmesi, Avrupa Komisyonu'nu ve Üye Devletleri hedeflere ulaşılması konusunda desteklemek amacıyla AÇA tarafından ilerlemenin gelecekteki değerlendirmeleri için bir temel teşkil etmekte olup, bir sonraki değerlendirmenin 2024 yılında yapılması planlanıyor. Bu değerlendirme ayrıca, kirliliği 2050 yılına kadar insan sağlığı ve çevre için artık bir risk oluşturmayacak ölçüde azaltmak şeklinde ifade edilen sıfır kirlilik hedefini desteklemek için tasarlanan gelecekteki politikalara da bilgi sağlayacak.

For information